Yaşam
11. Yargı Paketi’nde Son Durum: Af Yok, Odak Çocuklar, Bilişim Suçları ve Çeteler
Türkiye gündemindeki 11. Yargı Paketi, hem mahkûmlar hem aileleri hem de hukuk çevreleri tarafından yakından takip ediliyor. “Genel af gelecek mi?”, “İnfaz indirimi olacak mı?” soruları sıkça sorulurken, paketin omurgasını aslında suça sürüklenen çocuklar, bilişim suçları ve örgütlü suçlara yönelik yeni cezalar oluşturuyor. Yetkililerin son açıklamalarına göre, bu pakette genel af veya kapsamlı infaz indirimi bulunmuyor; infaz düzenlemesi ayrıca, ayrı bir paketle ele alınacak.
11. Yargı Paketi Meclis’e Ne Zaman Geliyor?
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, 11. Yargı Paketi’ne ilişkin yaptığı açıklamada, teklif çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığını, paketin bu hafta veya önümüzdeki hafta TBMM Başkanlığı’na sunulmasının hedeflendiğini belirtti. Paket, Meclis’e sunulduktan sonra önce Adalet Komisyonu’nda, ardından Genel Kurul’da görüşülecek.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da, paketin teknik hazırlıkları sırasında Bakanlık olarak Meclis’e destek verdiklerini, özellikle bilişim suçları, çocukların suça sürüklenmesi ve örgütlü suçlarla mücadele başlıklarında önemli düzenlemelerin yer aldığını vurguladı.
Af ve İnfaz Düzenlemesi Bekleyenlere Kötü Haber
“Af çıkacak mı, infaz indirimi olacak mı?” sorusuna hem Adalet Bakanı Tunç hem de AK Parti Grup Başkanı Güler net yanıt verdi. Buna göre:
11. Yargı Paketi’nin içinde genel af niteliğinde bir düzenleme yok.
İnfaz Kanunu’nda köklü bir değişiklik de bu pakette yer almayacak.
Abdullah Güler, infaz düzenlemelerinin ayrı bir “infaz paketi” başlığı ile daha sade, anlaşılır ve adil bir sistem hedeflenerek çalışıldığını, bunun 11. Yargı Paketi’nden bağımsız olarak ele alınacağını ifade etti. Yani, mahkûmların infaz sürelerini kısaltacak, geniş kapsamlı af/indirim düzenlemeleri bu paket içinde bulunmuyor.
Çocukların Suça Sürüklenmesi: Meclis Araştırma Komisyonu ve Ağırlaşan Cezalar
Gündemin en hassas alanlarından biri, suça sürüklenen çocuklar. Hem Meclis’te hem Adalet Bakanlığı cephesinde bu konuda iki yönlü bir çalışma yürütülüyor:
Birincisi, TBMM’de bir Araştırma Komisyonu kuruldu. Bu komisyon;
çocukları suça iten sosyolojik, psikolojik ve ekonomik nedenleri,
aile, okul, sosyal çevre ve dijital dünyanın etkilerini,
koruyucu–önleyici mekanizmaların nasıl güçlendirileceğini
ayrıntılı biçimde inceleyecek.
Bakan Tunç, komisyonun çalışmalarının, çocukların suçtan korunması ve suça sürüklenmemesi için yeni yasal ve idari tedbirler üretmesi açısından son derece önemli olduğunu vurguluyor.
İkincisi, 11. Yargı Paketi’nin doğrudan cezai boyutu:
Türk Ceza Kanunu’nun “yaş küçüklüğü” ile ilgili maddesinde değişiklik öngörülüyor. Buna göre:
Fiili işlediği sırada 15–18 yaş aralığında olan çocuklar için:
ağırlaştırılmış müebbet yerine verilen hapis cezasının üst sınırı 24 yıldan 27 yıla,
müebbet yerine verilen hapis cezasının üst sınırı 12 yıldan 18 yıla çıkarılacak.
Böylece, kasten öldürme gibi ağır suçlarda 15–18 yaş grubuna uygulanan indirimler daraltılıyor, cezaların üst sınırları yukarı çekiliyor. Özellikle ağır kast, suçun işleniş şekli ve daha önce kasıtlı suçtan mahkûmiyet gibi hallerde indirim yapılmaması gündemde.
Örgütlü Suçlar ve Çocukları Kullanan Çetelere Ağır Ceza
Pakette önemli başlıklardan biri de TCK 220. madde kapsamındaki örgüt suçları. Adalet Bakanı Tunç’un paylaştığı taslağa göre:
Suç örgütü kurma ve yönetme suçunun cezası
4–8 yıl aralığından 5–10 yıl aralığına çıkarılıyor.
Örgüt üyeliği suçunda da üst sınır 4 yıldan 5 yıla yükseltiliyor.
Örgütün silahlı olması halinde uygulanacak artırım oranı yeniden düzenleniyor; silahlı örgüt yöneticilerine verilecek cezalarda alt sınır 7 yıl 6 aya, üst sınır ise 15 yıla kadar çıkabilecek.
En dikkat çekici yeniliklerden biri ise, örgütün faaliyeti çerçevesinde çocukların araç olarak kullanılması ile ilgili. Eğer bir örgüt yöneticisi, bir çocuğa silah sıktırır, tehdit ettirir ya da herhangi bir şiddet eyleminde kullanırsa, verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılabilecek. Bu sayede, çocukları suçta kullanan çeteler için çok daha ağır yaptırımlar gündeme geliyor.
Bilişim Suçları, Telefon Dolandırıcılığı ve Sanal Bahis
-
Yargı Paketi’nin en güncel ve toplumun geniş kesimini ilgilendiren ayağı bilişim suçları. Son yıllarda büyük artış gösteren:
telefon dolandırıcılığı,
sosyal medya üzerinden işlenen dolandırıcılıklar,
sanal bahis ve sanal kumar,
kripto para üzerinden yapılan organize vurgunlar
için daha caydırıcı cezalar ve pratik önleyici mekanizmalar getiriliyor.
Bu kapsamda öne çıkan düzenlemelerden bazıları şöyle:
Ödeme araçlarını veya hesap bilgilerini başkasına verme eylemi TCK’de müstakil bir suç olarak düzenlenecek.
Kendisine veya başkasına haksız menfaat sağlamak amacıyla banka/kredi kartı, ödeme hesabı veya kripto hesaplarına ait zorunlu bilgileri başkasına verenler, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalacak.
Bilişim sistemi kullanılarak işlenen nitelikli hırsızlık/dolandırıcılık ve banka–kredi kartı kötüye kullanma suçlarında, ilgili banka hesabı 3 güne kadar askıya alınabilecek. Bu süre zarfında savcılık kararıyla hesapta bulunan suça konu tutara el konulması mümkün olacak.
Hat ve Hesap Açmak Artık Çok Daha Sıkı: Çipli Kimlik, Biyometrik Doğrulama Şartı
Sanal suçların en önemli ayağı sahte hatlar ve kimlikler olduğu için, elektronik hesap ve hat açma süreçleri de paketle birlikte sıkılaştırılıyor.
Elektronik ödeme kuruluşları, fotoğraf, yüz tanıma, parmak izi veya çipli kimlik kartı ile doğrulama yapmadan hesap açamayacak.
Cep telefonu hattı aboneliği de mutlaka çipli kimlik kartıyla yapılacak.
Adına kayıtlı hattı BTK’nın belirlediği sınırlamalara aykırı biçimde başkasının kullanımına verenler hakkında savcılık tarafından 20 bin TL idari para cezası verilebilecek.
Nitelikli hırsızlık, dolandırıcılık veya kart dolandırıcılığında kullanıldığı tespit edilen mobil hatların bağlantısı mahkeme veya savcılık kararıyla kesilebilecek. Bu karara rağmen hattın kapatılmaması halinde operatöre 50 bin TL’den 300 bin TL’ye kadar idari para cezası uygulanabilecek.
Düğünde, Asker Uğurlamasında Havaya Ateş Edene Hapis
Toplumsal tepki çeken ve sık sık can kaybıyla sonuçlanan düğün, maç kutlaması, asker uğurlaması gibi törenlerde silah sıkma eylemleri de 11. Paket’te özel başlık oldu.
Meskun mahalde silahla ateş etme suçunun alt sınırı 6 aydan 1 yıla, üst sınırı ise 3 yıldan 5 yıla çıkarılıyor.
Kamuoyunda “kurusıkı” diye bilinen ses ve gaz fişeği atan silahlarla ateş edilmesi de 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile karşılık bulacak.
Düğün, nişan, asker uğurlaması gibi kalabalık ortamlarda silahla ateş edilmesi halinde, cezanın yarı oranında artırılması öngörülüyor. Yani artık “havaya sıktım, kimseye bir şey olmadı” savunması cezayı ortadan kaldırmayacak; eylemin kendisi bağımsız bir suç sayılacak.
Trafikte Yol Kesmek Artık Müstakil Suç
Son dönemde kamuoyuna yansıyan trafikte yol kesme, araç durdurma, konvoyla yolu kapatma gibi olaylar için de özel bir hüküm geliyor. Buna göre:
Hukuka aykırı şekilde bir aracı durduran veya gitmesini engelleyen kişiye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
Aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götürenler için ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Bu düzenlemelerin amacı, trafik güvenliğini bozarak kamu düzenini tehdit eden eylemleri caydırmak.
Af Beklentisi Bu Paketle Karşılanmıyor, Odak “Güvenlik ve Caydırıcılık”
-
Yargı Paketi, genel af veya geniş kapsamlı infaz indirimi bekleyenler için doğrudan bir çözüm getirmiyor. Paket daha çok:
çocukların suça sürüklenmesini önlemek,
çocukları suçta kullanan çeteleri ağır cezalandırmak,
bilişim ve dijital dolandırıcılıkla mücadeleyi güçlendirmek,
trafik ve toplumsal güvenliği tehdit eden eylemleri müstakil suç haline getirmek
üzerine kurgulanmış durumda.
Kısacası, 11. Yargı Paketi “ceza indiriminden çok, caydırıcılığı artıran güvenlik paketi” niteliği taşıyor. Af veya infaz indirimiyle ilgili yeni gelişmelerin ise, ilerleyen süreçte ayrı bir “infaz paketi” kapsamında gündeme gelmesi bekleniyor.
